Çalışanların saatlerce eğilmesini ve yük kaldırmasını gerektiren manuel paletleme, zamanla tekrarlayan yaralanmalara ve kas iskelet sistemi bozukluklarına neden olarak işçi sağlığını tehlikeye atıyor ve işçilik maliyetlerini artırıyor. Geleneksel endüstriyel paletleme sistemleri yıllardır kullanılıyor ancak bu yöntemler esnek olmayışı ve yeniden yapılandırılmasının zorluğu nedeniyle üretimde yetersizliklere yol açıyor. Koruyucu bariyer gerektiren geleneksel üretim yöntemleri; geniş alan ihtiyacı, programlama ve bakım için ayrıca zaman ve maliyet gerekliliği nedeniyle artık tercih edilmiyor. Öte yandan cobot’larla yapılan paletleme uygulamaları, hızlı yatırım getirisi, daha düşük toplam sahip olma maliyeti ve daha fazla esneklik demek. Dar alanlara kurulabilen cobot’lar risk analizlerine bağlı olarak güvenlik çitine ihtiyaç duymadan insanların yakınına konumlandırılabiliyor. Çok çeşitli paletleme kontrol yazılımları sayesinde cobot, farklı işler için kolay ve hızlı entegre edilebiliyor.
MANUEL PALETLEME ÇALIŞANLAR İÇİN NE KADAR ERGONOMİK?
Günümüz teknolojisini kullanmayan şirketler, paletleme uygulamalarında ürünlerin tüketicilere ulaşmasında büyük zorluklarla mücadele etmek durumunda kalabiliyorlar. Şu anda yaklaşık 2 milyar palet bulunuyor ve her yıl neredeyse yarım milyar palet üretiliyor. Varillerden kutulara ve şişelere kadar bu paletlerdeki ürünler dünyayı besliyor, eğlendiriyor ve doyuruyor. Paletleme uygulamalarındaki tehlikelere dikkat çeken Universal Robots Paletleme ve Paketleme Küresel Endüstri Segmenti Lideri Irving Paz Chagoya, "Geleneksel paletleme manuel olarak yapılıyor. Dünya çapında 250 bin kişinin bu tür işlerde çalıştığını tahmin ediyoruz. Manuel paletleme, bu işçilerin aynı yorucu görevi tekrar tekrar yapmasını gerektiriyor. Çalışanlar saatlerce eğiliyor ve kaldırıyor, bu da uzun vadeli kas-iskelet sistemi hasarına neden olabiliyor. Birlikte çalıştığımız bir şirket, paletleme işlemini otomatik hale getirmeden önce, sekiz saatlik bir vardiyada her bir işçinin 8 bin kg ürün kaldırdığını bunun da vücut ve duruş için tehlike oluşturduğunu iletiyor. Paletlemenin otomatikleştirilmesi, çalışanları ilgili tüm sağlık risklerinden kurtarıyor, tekrar eden sıkıcı iş süreçlerini azaltıyor ve çalışan memnuniyetini artırıyor. Bu da çalışanların hem sağlıklarını korumalarına hem de kalite kontrol veya değerli becerilerine daha uygun daha verimli görevlere odaklanmalarına olanak tanıyor.
PALETLEMENİN ÜÇ ANA ERGONOMİK RİSK FAKTÖRÜ BULUNUYOR
Nottingham Üniversitesi'nde Kıdemli Araştırma Görevlisi ve üretim alanında uzmanlaşmış bir ergonomi uzmanı olan Setia Hermawati’nin manuel paletlemede vurguladığı üç ana ergonomi risk faktörü şöyle:
Kuvvet: Manuel paletleme sırasında, işçiler öğeleri elle tutma ve kaldırma, indirme, itme, çekme ve taşıma gibi faaliyetlerde kuvvet kullanmak zorunda. Manuel malzeme taşımada sürekli kuvvet kullanımının, sırt ağrısı ve sırt yaralanmalarının yanı sıra boyun ve üst uzuv yaralanmaları gibi işle ilgili kümülatif kas bozukluklarıyla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu rahatsızlıklar çalışanlar için ciddi sonuçlar doğurabiliyor ve günlük yaşamlarındaki faaliyetleri gerçekleştirme becerilerini sınırlayabiliyor. Kavranması zor, çok ağır, çok büyük malların paletlenmesinde gövdenin eğilme veya bükülme gerektirecek şekilde konumlandırıldığında elle taşıma, riski daha da artırıyor.
Tekrarlama: Paletleme ve paletten indirme, bir iş vardiyası boyunca aynı eylemlerin tekrar tekrar yapılmasını içeriyor. Tekrarlanan görevler, çalışan kaslara yüklenen talepler nedeniyle kardiyovasküler sistem üzerinde aşırı zorlanma ve yorgunluk yaratıyor çünkü kasların iyileşmesi için yeterli zaman olmayabiliyor. İngiltere Sağlık ve Güvenlik İdaresi'ne göre, hafif eşyaların tekrar tekrar taşınması bile, çalışanların her 5 saniyede bir defadan fazla yapması gerekiyorsa, kemik rahatsızlıkları riski oluşturabiliyor.
Duruş: Paletleme ve paletten indirme sırasında, çalışanlar genellikle öğeleri taşırken bükülmek ve öğelere ulaşmak veya palet üzerindeki alt katmanların üzerine yerleştirmek için öne doğru eğilmek zorunda. Gövdenin bükülmesinin yanı sıra öne ve yana eğilmeyi içeren manuel taşıma, eklemlerin rahat ve nötr konumlarının ötesinde ve maksimum hareket aralıklarının en uç noktasına yakın olduğu anlamına geliyor ve kas-iskelet sistemi yaralanmalarıyla yakından ilişkili. Buna ek olarak, manuel paletleme çalışanları genellikle konveyör ile palet arasında uzun süre ayakta durmakta. Uzun süreli ayakta durmanın, sürekli aynı noktada durmanın, bel ve bacak ağrısı, kardiyovasküler sorunlar vb. gibi çeşitli potansiyel olumsuz sağlık sonuçlarıyla ilişkili olduğu biliniyor.
KOBİ'LERİN BÜYÜK İŞLETMELERE KARŞI REKABETÇİ OLMASINI SAĞLIYOR
Ürünleri paketleme ve depolamada karton kullanımının artması, daha fazla yük taşıma kapasitesine sahip kolaboratif robotlardaki (cobot) gelişmeler gibi nedenlerle kolaboratif paletleme pazarının önü açılmış durumda. Tüm bu gelişmelerle birlikte KOBİ'lerde paletlemeyi otomatikleştirmeye yönelik ilgi artıyor. KOBİ'ler için süreci otomatikleştirmek yalnızca iş gücünü korumak ve daha verimli kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda üretkenliği de artırıyor. Bu da KOBİ'lerin daha büyük üreticilere karşı daha rekabetçi olmalarını ve çalışanları için daha iyi çalışma ortamları sunmalarını sağlıyor. Çalışanları tekrarlayan görevlerden kurtarmayı amaçlayan bir robotik entegratörü olan Robotiq'in CEO'su Sam Bouchard konuya yönelik şu görüşleri paylaşıyor: “Paletleme çözümümüzü kurduğumuz birçok fabrikada, paletleme görevi şirketin büyümesini engelleyen bir zorluk. Kolaboratif bir robotla paletleme kapasitesinin artırılması, bu işletmelerin daha fazla üretim yapmasına ve üretim süreçlerinde daha fazla işçi çalıştırmasına olanak sağladı. Ayrıca kolaboratif bir robot paletleme hücresine sahip olmak, işletmenin robotla ilgilenen insanlara daha iyi çalışma koşulları sunmasını sağlıyor."
OTOMASYON, İŞ GÜCÜ AÇIĞI SORUNUNA ÇÖZÜM
Küresel pazarda, iş gücü krizi imalat ve sanayi şirketlerinin faaliyetlerini tehdit ediyor. PwC'nin 2020 Yıllık Üretim Raporu'na göre, İngiliz imalatçılar 1989'dan bu yana en büyük işçi açığıyla karşı karşıya ve son üç yılda da bu durum önemini koruyor. Üretim yapan işletmeler, nitelikli yetenekler arıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için bu zorluk daha da artıyor. Bu işletmelerin, her beceri seviyesinden çalışanı cezbetmek ve elde tutmak söz konusu olduğunda genellikle büyük rakiplerine göre daha az manevra alanı bulunuyor. Söz konusu problemi değerlendiren Birleşik Krallık İşleme ve Paketleme Ticaret Birliği PPMA'nın CEO'su Peter Williamson, “Birleşik Krallık'taki üreticiler, statükoyu bozma korkusuyla otomasyona yatırım yapma konusunda uzun süredir isteksiz davranıyor. Şimdi ise hem beceri hem de iş gücü açığı sektör çapında değişikliklere zorluyor. Otomasyon artık Birleşik Krallık üreticileri için bir gereklilik. Otomasyon, beraberinde geniş kapsamlı avantajları da beraberinde getirecek. Çalışanların sıkıcı, tekrarlayan ve genellikle tehlikeli işlerden kurtulduğunu göreceğiz, bu da becerilerini daha iyi uygulayabilecekleri anlamına geliyor. Makineler bir şeyleri kaldırabilir ve hareket ettirebilir ancak insanların aksine hissedemez, koklayamaz ve göremezler. Otomasyon aynı zamanda üretkenliğin artmasına ve üreticilerin mallarını kapıdan çıkarmak için katlanmak zorunda oldukları maliyetlerin düşmesine yol açacak. İş gücü sıkıntısı daha da artacak ve otomasyon ise harika bir çözüm. Küresel sahnede rekabet gücümüzü korumak istiyorsak, Birleşik Krallık'taki üreticiler hemen harekete geçmeli" diye konuştu.
OTOMASYONA GEÇMEKTE GEÇ KALMAYIN
Yaşanan bu iş gücü açığına rağmen birçok işletme otomasyona geçmekte oldukça geç kalıyor. Genellikle bilgi eksikliği nedeniyle, işletmeler otomasyona yatırım yapmanın algılanan maliyetinden korkuyor ve ayrıca işleri insanların elinden alıyor görünmek istemiyor. Kısa sürede yatırım getirisi sağlayan cobot'lar, 7/24 durmaksızın çalışabiliyor. Mevcut iş gücü, minimum eğitimle otomatik paletleme çözümlerini tasarlayabiliyor, uygulayabiliyor ve izleyebiliyor. Gelecekte ise iş birliğine dayalı paletleme çözümlerinin, yiyecek, içecek, elektronik ve ilaç gibi çok çeşitli sektörlerde öne çıkacağı öngörülüyor. Bu uyarlanabilirlik, cobot teknolojisindeki ilerlemelerle birleştiğinde, manuel paletlemeden kaynaklanan iş yeri yaralanmalarını giderek daha az göreceğimiz anlamına geliyor. Uzun vadede, değişen ve dijital dönüşüme izin veren her büyüklükteki işletme, çalışanlarını manuel paletleme görevlerinden kurtararak daha ilgi çekici ve daha yüksek değerli işlere odaklanma fırsatı sunduklarında çalışanlar için daha cazip ve çekici olmaya devam edecek.