Kas-iskelet sisteminin aşırı zorlanması, hareketli nesnelerle çarpışma ile sivri uçlu parçalar veya aletlerle temasın sonucu nedir? Hepsi, iş kazalarının ana sebebidir ve tehlikeli oluşuyla fiziksel görevleri etkiler. Bu nedenle mesleki risklerin önlenmesi, sanayi şirketlerinin yönetiminde temel konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bunun sonucunda kolaboratif robotlar, tüm dünyada farklı sektörde farklı üretim süreçlerinde ağır, zorlu ve riskli görevleri devralarak en çok rağbet gören otomasyon çözümüdür.
Örneğin, bir rüzgâr türbininin kanatlarının kontrol ve bakımını düşünelim. Hiç şüphesiz ki risk, yüksekte çalışmanın doğasında var olan bir faktör. Bu riski hafifletmek için yenilenebilir enerji sektörü, böyle onarım ve bakım süreçlerinde teknisyenlerin yerini alan cobot’ları şimdiden bünyesine katıyor. En başarılı projelerden biri, Universal Robots tarafından desteklenen Rope Robotics'in BR-8'idir. Uzman bakım teknisyenleri tarafından denetlenen bu "tırmanan" cobot'lar işlenecek yüzeyi taramak, zımparalamak, temizlemek, hasarlı alanı onarmak ve daha fazlası için bir yel değirmeninin üzerine kolayca konumlanabilir.
TÜRKİYE'DE İŞ KAZALARI HAKKINDA BAZI VERİLER
Kolaboratif robotların yani cobot’ların şirketlerde iş yeri kazalarını azaltmaya nasıl yardımcı olduğunu incelemeden önce rakamlara dönelim. Türkiye’de 2019 yılında iş kazalarından vefat edenlerin sayısı bin 147 kişi olurken, 2020 yılında iş kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı yaklaşık yüzde 7 artışla bin 236 oldu. İş kazası sayılarına bakıldığında ise 2019 yılında 422 bin 837 iş yeri kazası meydana gelirken, 2020 yılında yaklaşık yüzde 9 azalışla toplam 384 bin 605 iş kazası yaşandı.
2020 yılında Covid-19 salgınının etkilerini de unutmamak gerekir. Pandemi sürecinde kolaboratif robotlar oldukça önemli bir rol oynadılar, çünkü üretimin kesintisiz şekilde devam etmesini sağladılar.
COBOT İŞ YERİ KAZASI YA DA YARALANMA RİSKİNİ NASIL AZALTIYOR?
Türkiye’de en çok görülen iş kazaları; kayma, takılıp düşme, hareketli makinelerle çalışma ve araçla ilgili kazalardan oluşuyor. Bu yaralanmaların bir kısmı gün boyunca ağırlık kaldırmayı da içeren tekrarlayan hareketler yaparken uygun olmayan ergonomi veya zorlanmış duruşlardan kaynaklanıyor. Paletleme, paketleme gibi süreçlerde bu yaralanma türlerine sık rastlanıyor.
Cobot’lar, çalışanları en zorlu görevlerden kurtarmak ve yaralanma riskini azaltmak için tasarlandı. Kolaboratif robotlar, tekrarlanabilirlik derecesi +/- 0,03 mm'dir. Bu nedenle 24 saat boyunca aynı hareketi aynı hızda yapmaya hazırdır. Robotik kolun tipine bağlı olarak 3 ila 16 kilo arasında ağırlığı kaldırabilir.
Ayrıca cobot'ların tüm bilek eklemlerinde 360 derecelik bir dönüşe sahip olduğunu ve bunun insan için riskli olabilecek erişilmesi zor alanlarda dahi çalışmak için önemli bir özellik olduğunu belirtmekte fayda var.
Hiç kuşkusuz cobot’lar, fabrikanızdaki güvenlik önlemlerini geliştirirken üretiminizi otomatikleştirmek ve üretimi artırmak için en güvenli teknolojilerden biri olarak gösteriliyor. Kolaboratif robotlar, çalışanları en fazla mesleki tehlike içeren görevlerden kurtarmanın yanı sıra, risk analizine bağlı olarak hiçbir güvenlik bariyerine ihtiyaç duymadan kapalı alanlarda çalışanlarla yan yana görev alabilecek şekilde tasarlanmıştır. Güvenlik sensörleri, bir operatör çalışma alanına girdiğinde veya cobot ile çarpıştığında robotik kolun durmasını veya yavaşlamasını sağlayarak yaralanma riskini en aza indiriyor. Cobot’lar dahili 15 ya da 17 seviye güvenlik fonksiyonları sayesinde risk analizlerine bağlı yapılandırılarak şirket çalışanlarına güvenli çalışma imkânı sağlıyor. Cobot’ların hızlı kurulum, kolay programlama ve esnek kullanımla beraber güvenli kullanım imkânı sunması iş ergonomisi ve verimliliği artırıyor.