DCL LOGISTICS

01 GENEL BİLGİ

DCL Logistics, depolama-paketleme-kargo işlemleri merkezinde, mevcut çalışma düzenine entegre edilebilecek, ürünlerin toplanması, kutulara yerleştirilmesi ve paketlenmesini hassas ve doğru bir şekilde gerçekleştirecek esnek bir otomasyon sistemine ihtiyaç duyuyordu. Universal Robots UR10e cobot’u kullanan firma, bu sayede verimlilikte yüzde 500 artış, iş gücü maliyetinde yüzde 50 tasarruf ve üç ayda yatırım getirisi elde etti, ayrıca yüzde 100’lük bir sipariş doğruluğuna ulaştı.

02 KARŞILAŞILAN ZORLUKLAR

Müthiş bir hızla büyüyen e-ticaret talebi, üçüncü parti lojistik (3PL) depolama-paketleme-kargo işlemleri merkezlerini her geçen gün daha da büyümek ve gelişmekle karşı karşıya bırakıyor. DCL Logistics, Kentucky, Los Angeles ve Silikon Vadisi merkezindeki depolama-paketleme-kargo merkezleriyle öncelikli olarak yeni gelişen ve değeri hızla yükselen elektronik sistemler, dijital yerli markalar ve tıbbi teknoloji cihazları alanlarında hizmet sunan çok kanallı bir lojistik şirketi. “Doğrudan tüketiciye” modelli depolama-paketleme-kargo işlemleri merkezi çözümlerinin son beş yıl içerisinde yıldan yıla yüzde 20 büyüme kaydettiğini ifade eden şirketin Baş Gelir Sorumlusu (CRO) Brian Tu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Doğrudan tüketiciye modelli depolama-paketleme-kargo hizmetimizi daha hızlı, daha kapsamlı ve daha ucuza gerçekleştirme ihtiyacımız giderek daha da önemli bir hale geldi.”

Geleneksel olarak el emeği yoğun iş gücüne dayalı bir işletme için, bu hedeflere ulaşmak, nitelikli iş gücü kıtlığının yaşandığı bir dönemde çok da kolay değil. Saat başına işçilik maliyetleri arttıkça, bu maliyetlerin başka bir unsur üzerinden dengelenmesi gerekiyor, buna ek olarak mevsimsel talep artışları da iş gücü sıkıntılarına neden oluyor. DCL satışlarının yaklaşık yarısı müşterilerinin tatil sezonunda, satışlarının yüzde 40’ı, yılın son iki ayında gerçekleşiyor; Noel döneminde müthiş bir talep artışı gözlemleniyor.

Mevcut robotlu toplama ve depolama-paketleme-kargo sistemlerini inceleyen DCL ekibi, ancak bunların hiçbirinin şirketin müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için özelleştirilebilen esnek üretime uygun nitelikte olmadığını gördü. DCL Logistics Genel Müdürü Dave Tu: “Sistemler ya çok pahalıydı ya yatırım getirisi yoktu ya da uygulama, müşterilerimiz için uygun değildi ve aradığımız esneklikten yoksundu. Bunun üzerine biz de ‘Neden kendi sistemimizi kendimiz oluşturmayalım?’ diye düşündük.”diyor.

03 ÇÖZÜM

DCL Logistics, sunulan robotik sistem seçeneklerini araştırmak üzere otomasyon ekibini, Güney Kaliforniya’da düzenlenen ATX West Otomasyon Teknolojisi Fuarına gönderdi. Ekibin görevi, yaptığı analizlere dayanarak DCL’nin mevcut başarılı iş akışlarının yanı sıra şirket ortamına, şirket kültürüne ve gelecek planlarına uyan robotu belirlemekti. Otomasyon ekibi, biri önde biri arkada olmak üzere iki hücreden ürün toplayabilmesi için robotu orta kısma yerleştirmeyi planlamıştı. 1300 mm (51 inç) aşan erişim mesafesiyle Universal Robots UR10 cobot, şirket taleplerini karşılayan az sayıdaki robottan biri olarak öne çıktı.

Brian Tu: “İhtiyaçlarımıza en uygun çözümü sunan firma, Universal Robots oldu. Sistem, modüler olduğundan adım adım geliştirme şansına sahip olduk; neye ihtiyacımız olduğunu görebildik. Bunun yanında, programlama esnekliği sayesinde sistemi, kendi sistemlerimize çok kolay bir şekilde entegre edebildik. Ayrıca, sistemin mevcut iş gücümüzle birlikte çalışabiliyor olması, robotların yaptığımız işin değerini yükseltiyor olması bizim için gerçekten önemliydi” diyor.

Robotik otomasyon uygulaması, 7/24 çalışmak üzere tasarlandı

7/24 çalışacak şekilde tasarlanan uygulama; kutuları bir araya getiren, hizalayan ve yükleme konumuna taşıyan bir konveyörü içeriyor. Robot, her altı saniyede bir ürün alıp bir tarayıcıya getiriyor, sonra da ürünü kutuya yerleştiriyor. Ürünün yanlış olması durumunda robot, ürünü bir ret kutusuna koyuyor ve üretimi duraklatmadan sonraki ürünü almaya devam ediyor. Uygulama, herhangi bir insan müdahalesine gerek duymadan günde 24 saat, haftada yedi gün çalışabilecek şekilde tasarlandı.

DCL Logistics Otomasyon Mühendisi Isaac Toscano, otomatik hattın çalışanlar için de bir rahatlık olduğunu ifade ediyor: “Normal sürecimizde siparişler gece boyunca birikiyor. Çalışanlar sabah makine başına geçtiğinde, karşılarında çok çeşitli ve yüksek miktarda sipariş buluyor. Bizden, robotu çalıştırmamızı ve hazır hale getirmemizi istiyorlar, çünkü böylece sırtlarından büyük bir yük kalkmış oluyor.” Bu durum özellikle, Şükran Günü’nün ertesi günü gerçekleştirilen Kara Cuma gibi mevsimsel artış dönemlerinde geçerli. UR robotu Kara Cuma’da, bir günde 4.400 sipariş için ürün topladı. Bu esnada robotun aralıksız çalışmaya devam edebilmesini sağlamak için sadece boşalan rafları dolduran küçük bir ekip robotla birlikte çalıştı.

04 YÜZDE 500 VERİMLİLİK ARTIŞI VE YÜZDE 50 İŞ GÜCÜ MALİYETİ TASARRUFU

Eskiden manuel olarak gerçekleştirilen ürün paketleme sürecinde beş kişinin çalışması gerekiyordu: bir kişi depoda siparişi alıyor, bir başkası siparişi hatta getiriyor, bir diğeri doğruluyor, bir başkası siparişi hazırlıyor, bir başkası da paketliyor ve gönderiyor.

Brian Tu konuyla ilgili olarak şöyle diyor: “Robotik otomasyon sistemi, beş kişilik bir ekibin bütün gün yapacağı işi iki saat içinde yapabiliyor. Robotlu otomasyon aslında iş gücü maliyetinde yüzde 50’den fazla bir tasarruf sağlıyor.” Böylelikle robotlar, DCL Logistics’in ticari faaliyetlerinin büyümesi açısından büyük öneme sahip olan, iş gücünün zaman içinde yönetilmesi konusunda da önemli bir soruna çözüm getirmiş oluyor. Bir robot, daha önce bir çalışan tarafından gerçekleştirilen bir görevi üstlendiğinde, söz konusu çalışan, başka bir hizmete atanabiliyor ya da robotun kumandası ve bakımı konusunda eğitilebiliyor. Robot kullanımı sayesinde en yoğun dönemlerde şirket, müşterilerinin ihtiyaçlarını ek personele ihtiyaç duymadan karşılayabilecek konumda oluyor.

3 ayda gelen hızlı yatırım geri dönüşü ve yüzde 100 sipariş doğruluğu

Brian Tu’nun belirttiğine göre gerçekleştirilen tasarruf, DCL müşterileri için de avantaj: “Uygulamaya geçirdiğimiz robotik sistemlerle depolama-paketleme-kargo hizmetlerimizi müşterilerimize daha ucuz bir fiyata sunabiliyoruz. Çünkü iş gücü maliyetinde sağladığımız tasarrufu müşterilerimize yansıtabiliyoruz.”

Dave Tu da şöyle ekliyor: “Robot kullanımıyla verimliliğimizde yüzde 500’e varan bir artış elde ettik. Robotik otomasyonun yatırım geri dönüşü üç ayda elde edildi.” Tu, süreçlere daha fazla robotun entegre edilmesiyle bu sürenin kısalacağını belirtiyor. Teknoloji öncüsü bir 3PL şirketi olarak DCL’nin rekabet avantajı, daha yüksek bir hizmet, daha yüksek verimlilik ve daha iyi sipariş doğruluğu oranları. Uyguladığı farklılaştırma stratejisinin bir parçası olarak DCL Logistics, yaklaşık 20 yıllık bir süreliğine ISO-9001 sertifikasını elde etti, bu da şirketin belirli operasyonel süreç standartlarını karşılamasını gerektiriyor. Brian Tu’ya göre bunun anlamı robotların aynı doğruluk seviyesine ve hatta aynı ya da daha yüksek bir doğruluk ve faaliyet oranına sahip olması gerektiği. Tu ayrıca UR cobot sayesinde sipariş doğruluğunun yüzde 99,5’ten yüzde 100’e yükselmiş olduğunu belirtiyor.

05 UR AKADEMİ VE UR SİMULATÖRÜ DESTEĞİYLE KOLAY KURULUM

DCL Logistics otomasyon ekibi için UR arayüzü ve yazılımının ne kadar kolay bir şekilde kullanılabildiğini, cobot sisteminin uygulanmasının ne kadar esnek olduğunu ve UR tarafından sağlanan desteğin ne denli yardımcı olduğunu görmek şaşırtıcı oldu.

DCL Logistics Kıdemli Yazılım Mühendisi Walter Perchinumio, bu konuyu şöyle ifade ediyor: “Siparişleri gerçekleştirmede robot kullanma fikri ortaya atıldığında inanılmaz bir heyecan duymuştum. İlk fırsatta web sitesindeki ücretsiz Universal Robots Akademi sayfasına girdim ve bu altı eksenli robotun neler yapabileceği konusunda bilgi aldım. İlk bakışta aşktan farksızdı, tanımlayıcı programlamaya ve robotun kabiliyetlerine tek kelimeyle bayıldım.”

UR web sitesinde yer alan ücretsiz uygulama simülatörü de Perchinumio’yu heyecanlandıran bir keşif olmuş. Zira söz konusu simülatör sayesinde, sistemi programlarken ekibin kurulacak sisteme yüzde yüz bir güven duyması sağlanmış. Perchinumio, simülatörü ilk gördüğünde, “Vay canına! Bu mükemmel! Her şeyi test edebiliriz dedim. Simülatörde gerçek arayüzü gördük, robotla geçirdiğimiz ilk ay boyunca sırf simülasyon üzerinden çalıştık, bu da benim için karar vermemi sağlayan önemli bir etken oldu.”

UR+ platformu sertifikalı çevre ekipmanları sağladı

DCL Logistics otomasyon ekibi, robotlu otomasyon uygulaması için uygun çevre ekipmanları araştırılması ve seçiminde simülatörün yanı sıra UR+ çevrimiçi platformundan da yararlandı. UR CAPS yazılımı ve her bir UR+ ürününün test edilmiş ve onaylanmış sertifikasyona sahip olması sayesinde süreç, robot emirlerinin öğrenilmesi gereken bir süreç olmaktan ziyade, bir ‘tak-çalıştır ve üretime başla’ sürecine dönüştü.  DCL, bir Piab piCOBOT tutucusuyla, eş zamanlı olarak birden çok barkodunu ya da bir parça numarasıyla seri numarasını tarayabilen bir DataLogic kamerası kullanımında karar kıldı.

UR cobot’un sunduğu bir diğer avantaj ise robotun kontrolör olarak kullanılabilmesi ve böylelikle PLC ihtiyacının ortadan kaldırılabilmesi. UR cobot, yeterli sayıda I/O bağlantı noktasına sahip olduğundan ayrı bir PLC’ye gerek duyulmuyor. Perchinumio, tüm konveyör hareketlerinin kontrolünde robota dayanan bir komut kodu geliştirebildi. Kendisi, UR cobot ile bunun “oldukça kolay bir iş” olduğunu ifade ediyor.

Toscano şöyle ekliyor: “Şu an tüm sistemlerimiz, başka bir ifadeyle tarayıcılar, sensörler, solenoidler, güvenlik ışık perdelerimiz, hepsi robot üzerindeki I/O panosuna bağlı. Hem el kumandası hem de I/O kontrol ünitesi son derece kullanıcı dostu.”

Gelecekteki plan: taşıma sisteminde 10 ila 20 arasında cobot kullanmak

E-ticaret şu anda perakende pazarının yalnızca yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmasına rağmen büyümeye devam ediyor. DCL Logistics müşterileri de depolama-paketleme-kargo işlemleri partnerlerinin yüksek bir doğruluk oranına sahip ve gelişebilir özellikte olmasını istiyor. Robotik sistemlerin DCL operasyonu içerisindeki yerinin önümüzdeki beş ila on yıl arasında daha da önem kazanacağını vurgulayan Dave Tu, sözlerini şöyle bitiriyor: “Daha fazla sistem entegre ettikçe, tek robot sisteminden çoklu robot sistemine geçeceğiz, vizyonumuz 10 ila 20 arası robota sahip olmak.”